İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ikinci ayına girerken kamuoyunda tepkiler dinmiyor. İsrail’in saldırıların devamı için uluslararası desteğe önem vermesi ve ordusunun, belirlediği hedeflere ulaşamaması nedeniyle çatışmaların daha uzun süre devam edeceği öngörülüyor.
İsrail, 7 Ekim’de çatışmaların başlamasıyla birlikte uluslararası kamuoyunda Gazze Şeridi’ni çevreleyen İsrail beldelerinden ilk güne ait görüntüleri kullanmış, başta ABD olmak üzere Batı’nın desteğini almıştı.
Ancak Gazze Şeridi’nden yıkım ve katliam görüntüleri gelmeye başladıkça uluslararası kamuoyunun ilgisi Filistinlilerin tarafına yöneldi. Bu kapsamda, Amerika, Avrupa ve Arap ülkelerinin başkentleri, Filistinlilerle dayanışma için düzenlenen gösterilere sahne olmaya başladı.
Güney Afrika Cumhuriyeti, Tunus, Yemen gibi Afrika ülkelerinin yanı sıra soğuk havaya aldırış etmeden Fransa’nın başkenti Paris’te binlerce kişi, İsviçre’nin Cenevre kenti ile İngiltere’nin başkenti Londra gibi Avrupa ülkeleri ve ABD ile İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını sonlandırmasını ve ateşkes ilan edilmesini isteyen İsrailli Yahudiler tarafından Tel Aviv’de olmak üzere dünya genelinde gösteriler düzenledi.
DÜNYA, FİLİSTİN’E DESTEK ÇIKIYOR
İsrail’in Kanal 12 televizyonunun haberinde “Bir ay sonra yeni bir gerçekle karşı karşıyayız. Uluslararası medyada öne çıkan görüntüler Yahudi yerleşim birimlerindeki katliam görüntüleri değil, Gazze’deki ölüm ve yıkım görüntüleri” ifadelerine yer verildi.
İsrail’in “kendini savunma hikayesinin” ordunun faaliyetleri için yeterli alan sağlanması konusundaki görevini yerine getiremediği belirtilen haberde, Filistin hikayeleri ve fotoğraflarının dünya kamuoyunu etkisi altına aldığı vurgulandı.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlar, Gazze’deki ölüm ve yıkım sahnelerini yayınlamanın yanı sıra Gazze Şeridi’ne tıbbi malzeme, gıda, yakıt ve elektrik girişinin engellenmesine tepki göstererek ateşkes çağrısında bulunuyor.
İsrail, dünya halkları nezdinde yüksek itibara sahip olan bu kuruluşların sergilediği tutumlardan da memnun değil.
Kanal 12’nin haberinde, İsrail’in şu ana kadar istediği şekilde nefes alabileceği alanı oluşturamadığına işaret edilerek, bunun da belirlediği hedeflerin gerçekleşmesinde zorluk oluşturabileceği kaydedildi.
Haberde, İsrail’in hedeflerine ulaşmak için acele etmesi durumunda da hata ihtimalinin yükseleceğine dikkat çekildi.
Çatışmaların başlamasından bir ay sonra varılan bu noktanın, çatışmaların devamı açısından hayati önem taşıdığı, İsrail’in yarın için hiçbir planı olmaksızın bu savaşa girdiği belirtildi.
İSRAİL’İN ULUSLARARASI KAMUOYUNDAKİ KAN KAYBI
Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, 4 Kasım’dan bu yana savaşın devamı için destek toplamak amacıyla yerel televizyon kanallarında aktif şekilde boy gösteriyor.
Bennett, X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada, uluslararası durumlarının iyi olmadığını, New York ve Washington’da siyasi medya turuna çıkacağını belirtti.
Bu ziyaretiyle Bennett, “Ordu komutanlarına Hamas’ı ortadan kaldırmak için tam bir hareket özgürlüğü verilmesi adına İsrail hükümetinin kamuoyu, ABD Kongresi ve yönetimi nezdindeki konumunun güçlendirilmesine yardımcı olmayı” hedeflediğini aktardı.
Dünya kamuoyunun artık İsrail çıkarına olmadığını kaydeden Bennett, TikTok platformunda, Filistin yanlısı içeriklerin İsrail yanlısı içeriklerden 15 kat fazla olduğuna dikkati çekti.
İsrail ordusu, resmi sözcülerin yanı sıra çok sayıda askeri yetkiliyi de saldırılarını müdafaa etmek için yabancı medyada konuşmak üzere görevlendirdi.
Buna ek olarak “İsrail anlatısının” sosyal medya platformları üzerinden yayılması için de onlarca İsrailli gazetecinin seferber edilmesi dikkati çekiyor.
YAHUDİLERDEN SAVAŞ KARŞITI GÖSTERİ
ABD’deki Yahudi grupların, New York, Washington, San Francisco ve diğer eyaletlerde düzenlenen gösterilerde Gazze’ye yönelik saldırılara karşı dikkate değer bir rol oynamasının ardından dünyanın dört bir yanındaki Yahudilerin, Gazze’de ateşkes sağlanmasını ve savaşın sona ermesini destekleyen gösterilere katılması, aralarında gazetecilerin de bulunduğu İsraillilerde şok etkisi yarattı.
İsrailli yazar Attila Somfalvi, Yediot Ahronot gazetesinde “İsrail’e sırtını dönen Yahudiler kimler?” başlığıyla yayımlanan makalesinde, İsrail’den nefret eden topluluğun gün yüzüne çıktığı ifadesini kullandı.
Somfalvi, makalesinde, “bunlar arasında en şaşırtıcı olanlarının, acımasızca saldırıya uğrayan milletlerine karşı karalama kampanyasına katılan Yahudiler olduğunu” savundu.
Endişe uyandıran sayıda Yahudi’nin, Gazze saldırısını reddeden kampanyaya katıldığına işaret eden Somfalvi, “Ortaya çıkan bariz tarih bilgisizliği acı verici ve biz Yahudileri bu bedbaht durumun nasıl olduğunu ve sebebini düşünmeye zorluyor.” ifadelerini kullandı.
“KATLİAMIN DEVAM ETMESİNE İZİN VERİLEMEZ”
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, İsrail’in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Gazze’deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Gazze’de hastanelerin saldırıya uğradığını, prematüre bebeklerin öldüğünü ve insanların hayatta kalması için gerekli temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığını vurgulayan Griffiths, “Gazze’deki katliam her geçen gün yeni bir dehşet boyutuna ulaşıyor, dünya bunu sarsıntı içinde izliyor. Bunun devam etmesine izin verilemez.” değerlendirmesinde bulundu.
Taraflara uluslararası insancıl hukuka saygı gösterme çağrısında bulunan Griffiths, Gazze’de insani ateşkesin kabul edilmesi ve çatışmaların durdurulması gerektiğinin altını çizdi. Griffiths, Gazze’de yaşananların durdurulması için bir plan hazırladıklarını ve uluslararası topluma buna destek vermeleri yönünde çağrıda bulunurken, yardım kuruluşlarının sürekli olarak yardım konvoyu akışı sağlaması ve bunun güvenli bir şekilde yapılmasının kolaylaştırılması gerektiğini belirtti.
Kerem Şalom Sınır Kapısı da dahil, yardım ve ticari kamyonlarının girebileceği ek geçiş noktaları açılması çağrısında bulunan Griffiths, “BM, diğer insani kuruluşlar ile kamu ve özel sektör kuruluşlarının, yardım ve temel hizmetleri sağlamak için yeterli miktarda yakıta erişmesine izin verin. İnsani yardım kuruluşlarına, hiçbir engel veya müdahale olmadan Gazze’nin her yerine yardım ulaştırmasına imkan tanıyın.” ifadelerini kullandı.
Griffiths, yerinden edilmiş kişiler için Gazze genelindeki okullar ve diğer kamu tesislerinde güvenli barınakların sayısının artırılmasına ve bunların çatışmalar boyunca “güvenli bölgeler” olarak kalmalarının sağlanmasına izin verilmesi çağrısında bulundu.
Sivilleri ve sivil altyapıyı çatışmalardan korumaya ve insani yardım erişimini kolaylaştırmaya yardımcı olacak bir “insani bildirim mekanizmasının” geliştirilmesi gerektiğini de vurgulayan Griffiths, şunları kaydetti:
“Sivillerin daha güvenli bölgelere ulaşmasına ve gönüllü olarak evlerine dönmelerine izin verilmeli. Şu anda 1,2 milyar dolar tutarında (Gazze ve Batı Şeria için) insani yardım çağrısına fon sağlanmalı. Temel hizmetlerin yeniden başlamasına ve temel ticaretin yeniden başlamasına izin vermek için insani ateşkes uygulanmalı. Böyle bir ateşkes, yardımların dağıtımını kolaylaştırmak, rehinelerin serbest bırakılmasına izin vermek ve sivillere rahatlık sağlamak açısından da hayati önem taşıyor.”
Griffiths, Gazze’deki katliamı durdurmak için belirledikleri bu planı uygulamak için uluslararası desteğe ihtiyacı olduklarını kaydederek “Dünya çok geç olmadan harekete geçmeli.” ifadesine yer verdi.
PARLAMENTO BİNASI YIKILDI
İsrail medyası, parlamento binasının patlatılarak yıkıldığı anlara dair görüntüleri paylaştı.
Videoda, parlamento binasının büyük bir patlamayla yıkıldığı, havaya yoğun toz bulutlarının yükseldiği görülüyor.
İsrail ordusundan parlamento binasının patlatılmasına ilişkin henüz açıklama yapılmadı.
Gazze Şeridi’ne saldırılarını sürdüren İsrail güçlerinin bölgedeki parlamento binasını işgal ettiği bildirilmişti.
GAZZE’DE SON DURUM
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310’dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığı duyuruldu.
Gazze Şeridi içerisindeki çatışmalarda da 48 İsrail askeri öldürüldü.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları’nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze’deki hükümete göre 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde 4 bin 650’si çocuk ve 3 bin 145’i kadın olmak üzere 11 bin 320 kişi öldürüldü.
Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 197 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze’de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 74 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü. (AA)